Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Ramses Batı Akasyasının Altında Kitap Özeti

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 489
Rep Gücü : 1566
Kayıt tarihi : 16/01/10
Nerden : Limonlu soda şişesinin içinden.

Ramses Batı Akasyasının Altında Kitap Özeti Empty
MesajKonu: Ramses Batı Akasyasının Altında Kitap Özeti   Ramses Batı Akasyasının Altında Kitap Özeti EmptyPerş. Haz. 24, 2010 9:08 am

Elli yaşına gelmiş olan iki ülke hükümdarı Firavun Ramses’in hedefi
insanlarını refah içinde yaşatmaktır. Fakat hükümdarın özelliği gereği
yaşlılık yılları rahat geçmemektedir. Firavun Ramses Hititlilerle barışı
korumak istemekte ve ayrıca Ramses’in isyancı Libyalıları ve karanlık
güçleri bastırması gerekmektedir. Buda sürekli savaş anlamına gelir.
Ayrıca Ramses zamanla birlikte yanlız kalmaktadır. Yaşam yani kader
arkadaşlarını onun elinden teker teker almaktadır. Bu romanda Ramses’in
ellili yaşlarından ölümüne kadar geçen süredeki yaşamı ve Mısır konu
ediliyor.

Ramses ellibeş yaşında uzun boylu ve atletik yapılı bir hükümdardı. Sarı
saçlı,geniş alınlı,yuvarlak kulakları,kücük gözleri,güçlü çenesiyle çok
çekici ve bir okadar otoriter bir yüze sahipti. O kadar çekici ve
otoriter bir insandıki bulunduğu ortamlarda en karakterli olgun insanlar
bile karşısında dizleri çözülürcesine eriyorlardı. O iki ülke hükümdarı
Seti’nin ve tanrı Amon’un oğlu Ramses’ti. Otuz üç yıl süren
hükümdarlığı içinde bi çok şeye göğüs germesini bilmişti. İhanete rağmen
Kadeş’te Hititlileri yenmeyi başarmıştı. Ama en değerli üç varlığını
kaybetmişti. Babası Seti’yi,annesi anakraliçe Tuya’yı ve kendi adına
yaptırılan tapınağın açılışında kollarında can veren güzel kraliçe
Nefertari’yi. Karısının ölümünden sonra tahtı büyük oğlu Kha’ya
devretmeyi düşünsede bunu başaramadı. Çünkü Mısır onunla hayat
buluyordu.

Muhafız birliği komutanı Seremana eski Hitit imparatoru Mutavillisin
oğlu sürgün hayatı süren Urhi-Teşup’un villasından içeri girer. Bunu
gören Urhi o sıralarda iki ülke arasında barış antlaşması imzalanması
nedeniyle kendisini Hattuşil’e (Hitit İmparatoru) teslim etmeye
geldiğini düşünür. Ancak öyle değildir. Azılı düşman Ramses tarafından
serbest bırakılmıştır. Özgürdür artık. Birzamanlar düşmanı olduğu
ülkenin ekmeğini yemektedir artık. Bu duygusallık uzun sürmez. Eski
Hitit ajanı Suriyeli Raya’nın onu bulması ile birlikte eski defterler
tekrar açılır. Kan ve Savaş.

Ramses çevresindekilere kötü günlerin yaklaşdığından korktuğunu
söylemektedir. Aynı düşünceyi arkadaşı Steau ve güzel karısı Lotus da
paylaşmaktadır. Bu yüzden uzaklarda bir eyaletin sorunlarıyla ve
yılanlarla ilgilenen bu çift eski dostlarını yanlız bırakmamak için
Pi-Ramses’e gelirler.

Bu arada yanlız kalan Ramses oğullarını annesi güzel İset’ten kraliçe
olmasını ister. İset bunu hiç düşünmemiştir. Yıllarca O Nefertariye
hayranlıkla yaşamış, O’nu kocasını elinden alan bir kadın olarak değil
yüce bir insan olarak görmüştür. Ama sonunda İset kraliçe olmaya tam
hazır olmasa da kraliçe ilan edilir.

İmparator Hattuşil gönderdiği elçi vasıtasıyla barışın devamı için
gerekli koşulunu bildirmiştir. Hattuşil ve karısı Putuhepa’nın kızı
Mısır’ın yeni Karaliçesi olmalıdır. Eğer kabul edilmezse Ramses savaşla
tehdit edilmektedir. Fakat Ramses böyle bir şeyin mümkün olmadığını
iletir. Kararı kesindir. Kraliçe İset’tir ve öyle kalacaktır. Aşa
nekadar karşı çıksada Ameni ve Steau Ramses’in yanındadır. Bu arada
Urhi-Teşup Hatti imparatorluğu ile Mısır’ın tekrar savaşmasını
istemektedir. Bunun için Hititlilerin yaptığının düşünülmesi için Mısır
için büyük önem taşıyan Günlük Ağacı ve tütsü malzemelerini taşıyan bir
kervana saldırır. Kimse canlı kalmamıştır. Ayrıca Günlük Ağacı’nın
ülkeye girmesini engelleyerek Ramses’in rahiplerce tepki almasını
sağlamak istemektedir. Raya onu Pi-Ramses’in zenginlerinden Tanit ile
tanıştırır. Bu kadınla evlenir ve artık bir aile süsü vermektedir. Kadın
baskı altındadır ama ölüm korkusuyla bu evlilikten şüphelenen
Seremana’ya hiç bir şey anlatamaz. Ramses kraliçelik olayını birkezde
İset’e sorar. İset ise barışın yok olmaması için kraliçelikten vazgeçmek
ister. Fakat Ramses kararlıdır. Hiç kimse Mısır Kraliçesinin onuru ile
oynamaya cesaret edemez. İset kraliçe kalmaya devam edecektir. Kral
dışişleri bakanı Aşa’ya bu kararını iletme görevi verir. Ayrıca
Libya’lıların saldırıya geçmesi ihtimaline karşı Hattuşil’in silah
yapımı için demir vermesini ve bunu ivedi göndermesini ister. Bu bir
ültimatomdur.

Ramses’in iki oğlu vardır. Kha ve Merenptah… Kha din işlerine kendini
adamış bilgin bir insan, Merenptah ise savaşcı ruhuyla başarılı bir
komutan adayıdır. Ramses yerine geçecek Firavunu bu iki çocuğundan
seçecektir. Bu arada Merenptah başkomutanlığa getirilirken, Kha
politikaya girmesi yönündeki tüm ısrarlara rağmen din işleri ve
özellikle yeniden doğma törenleriyle uğraşmayı seçer.

Raya Mısır’a öfke duyan yandaşlar bulmakta zorlanmamaktadır. Kadeş
savaşını unutmayanlar öc almak için Raya’nın etrafında toplanırlar.
Seramana bayan Tanit’I uyarmak için kaldıkları villaya gider ama kadın
çok mutlu olduklarını ve kendilerini rahatsız etmemelerini söyler. Bu
Maat yasasına göre suçtur. Seremana eli boş döner.

Aşa Hatti imparatorunun ve eşinin önünde eğilir. İmparator kısa ve net
bir cevap ister. Acaba Ramses isteklerini kabul etmiş midir? Aşa olumsuz
yanıtını verir ve imparator şöyle der:-Firavun kardeşime söyle,ya kısa
zamanda kızımla evlenmek için tarih saptar yada savaş kaçınılmaz olur.

Hattuşil’in Ramses’den istediği şeyi artık Raya ve Urhi’de bilmektedir.
İmparatorun savaş çığlıkları her ikisinide çok sevindirmektedir. Nasıl
olsa artık Libyalılarda Urhi-Teşup ile birliktedir. Ramses ilk kez
fiziksel bir sızı duyar. Dişleri ona acı çektirmektedir. Öfkeli
görünmektedir. Fakat öfkenin nedeni Hattuşil’in Aşa’yı alıkoymasıdı.
Başhekim güzel Neferet Ramses’in ağrılarını geçirecek solüsyonları
Kral’a verir. Ayrıca sağlık problemleriyle ilgili bir rapor
hazırlayacağını belirtir. Bir endişesini de dile getirir, Günlük Ağacı
sevkiyatına ne olmuştur? Söylentiler dolaşmaktadır etrafta. Aşa’dan
mektup gelir. O tutsak değildir,sadece uzun uzadıya süren müzakerelere
katılmaktadır. Ramses arabasını alarak yanında koruması Seremema ile
yola çıkar. Çok süratle ilerler ve bir ağacın yanında durur. Bu ağaç
Mısır’ın en eski söğüt ağacıdır. Kabuğu ve özü bir çok hastalığa şifa
durumundadır. Ramses burada bu ağaca teşekkür etmek için bulunuyorum
der. Ve ona minnettarlığımı onu bütün Pi-Ramses’e dikerek göstereceğim
der. Çünkü tanrılar insanlara kullanmaları için herşeyi vermiştir.

Hattuşil Aşa’nın konutuna giderek ona artık ülkesine dönmesi gerektiğini
ama isteklerinin hala değişmediğini iletir. İmparator iç cebinden bi
hançer çıkarır ve Aşa’ya Ramses’e iletilmek üzere verir. İmparator
isteklerinin kabul edilmemesi halinde bu hançeri Ramses’in ölüsünden
alıp ülkesine geri getireceğini söyler. Güzel İset Ameni’nin bürosuna
gider. Ramses’I ikna edebilecek tek insanın Ameni olduğunu
düşünmektedir. Kraliçeliği Mısır’ın barışı için bırakmaya hazır olduğunu
bir kez daha aktarır. Kraliçe Ameni’nin gözünde bir kat daha
değerlenmişti artık ama cevabı kesindir Ameni’nin. O maat yasalarının
sembolu iki ülke kraliçesidir ve öyle kalacaktır. Savaşa yol açsa bile.

Steau heryerde yeni hazırladığı yılan zehirlerinden oluşan toniğini
arar. Bu çok faydalı bir ilaç aynı zamanda öldürücü bir zehirdir. Ramses
Merenptah’ın hazırladığı son raporu okur. Birlikler sandığından da iyi
durumdadırlar. Ramses Orta Mısır’daki Hermopoli’e gitmek üzere gemisini
hazırlattırır. Ve güneye doğu uzaklaşır. Ramses’in üç metre kadar
uzağında köpek yüzlü,saldırgan çeneli, kocaman bir maymun durur. Ve
Ramses ilahi ışığın kalbi ve kutsal dilin efendisi olan Tot’a seslenir.
‘Yolumu aç Tot. Sen ki yerin ve göğün sırlarınıbilirsin. Mısır’a yararlı
olacak doğru yolu göster bana.’ Maymun arka ayakları üzerine doğrulur,
ön ayakalarını dua edercesine güneşe doğru kaldırır. Tot’un sesi gökten,
hurman ağaçlarından ve maymunun gırtlağından çıkar. Firavun bu sesi
içine doldurur.

Aşa artık Mısır’a dönmektedir. Yanında küçük bir Mısır birliği ile
yoluna devam ederken yaralanmış bir adamın çığlığı duyulur. Ellerinde
mızraklarla Libyalı ve Hitililer konvoya saldırmıştır. Urhi-Teşup
imparatorun Ramses’e verilmek üzere Aşa’ya emanet ettiği hançeri alarak
Aşa’yı öldürür. Aşa ölmeden hemen önce elbisesinin üstüne hemen göğsüne
gelen yere kanıyla birkaç hiyeroglif çizer. BU suçlunun Hattuşil
olmadığının kanıtıdır ve Ramses bunu anlar. Seremena Urhi den şüphelenir
ve karısını sorguya çekmek ister. Tanit yine her zaman ki gibi mutlu
bir aile tablosu çizer.

Bu arada Steau’nun kaybolan yılan zehrini Kraliçe İset almıştır. Bu
ancak kraliçenin zehri kullandığı zaman anlaşılacaktır. Görkemli bir
törenle diğer dünyaya gönderilir Güzel İset. Ameni ve Steau’nu
ısrarlarına dayanamayan Ramses Hattuşil’e bir mektup gönderir. Konusu
ise kızının kraliçe olarak kabul edildiğidir. Bu Urhi-Teşup’un savaş
beklentisini yok edecektir. Çünkü bu yolla savaş yerine barış hakim
gelecektir.

İsyankar Libyalılardan kabile şefi Malfi en tehlikelilerindendi.
Askerleri arasındaki en ufak bir olayda bile suçluları hiç acımadan
öldürebiliyordur. Çünkü onun ordusu Ramsesinkiyle savaşacaktır.
Malfi’nin abisi Mısır’a karşı başkaldırmada öldürülmüştür. Bunun öcünü
almalıdır. Müttefiki Urhi-Teşup vazgeçilmez bir hazine değerindedir onun
için.

Mısırın ileri gelenleri bir Hititlinin kraliçe olmasından dolayı
rahatsız olurlar. Fakat Ramses buna karşı çıkar ve ikinci doğma
töreninin hazırlanmasını emreder. Çünkü kutsal ruhlar Mısır’I
koruyacaktır. Bu tören düğünden önce olacağı için kraliçelik makamını
Meritamon temsil edecektir. Bu arada Seremana eline geçen hiç bir
fırsatı kaçırmaz. Hafiye gibi Aşa’nın katilini aramaktadır ve önemli
bulgular elde eder. Tören için gerekli olan malzemeleer temin edilemez.
Depoda sorun vardır ve Steau ile Ameni bunun farkındadırlar. Bunun için
depoyu kontrole giderler. Deponun sahibesi bayan Şerit çaldığı malları
yerine koyarken yakalanır ve depoda olmayan malların sırrı ortaya çıkar.
Suç üstü yakalanan kadın herşeyi anlatır. Mallara el koyma fikri
kocasına aittir. İki yıldan beri böyle çalışmaktadırlar ve
yakalanmasalardı malları gemi kaptanına satacağını söyler. Uzun boylu ,
sakallı ve kahverengi gözlü birisidir bu kaptan ve diğer gün tekrar işi
vardır bu kadınla. Bu Steau için çok önemli bilgidir. Kaptan yakalanır
ve sorguya çekilir. Patronunun Ameni olduğun söyler. Steau şaşırır. Adam
ve Şerit kaçmaya çalışırlarken yılanlarca öldürürlürler. Steau Ameni
konusunu Seremena’ya açar.

Bu arada yeniden doğma törenleri yapılır. Ramses tanrı Horus ile Set’in
sırlarını paylaşmış ve törenler için gerekli bütün sorumluluklarını
yerine getirmiştir. Halka ona daha fazla güvenir.

Araştırmalar iki ay bir gün sürer ama bişey bulunamaz. Ta ki başka bir
kaptan Ameni’yi ziyaret edene kadar.

Hattuşil kızının davet edilmesi konusunda mektup yazar. Ameni tam cevap
yazackken Ramses ona sorular sormaya başlar. Ameni suçlu değildir.
Ramses bunu anlamıştır. Bu sadece bir aldatmadır. Şebekenin başı kendini
Ameni olarak tanıtmıştır. Ameni’ye açığa alınmış süsü verilir.

Hatti prensesi kötü havadan dolayı gelememektedir. Ramses büyücülerden
Hatti’ye yardım etmelerini ister. Bununla oğlu Kha ilgilenir. Ameni’yi
ziyaret eden kaptanın adı Rerek’tir. Bir mahallede saklanmaktadır.
Sakalını ve saçını kestirmelidir.Mahhalleye berber gelir. Adam berber
koltuğunu oturduğunda usturayı gırtlağında hisseder. Hala patronunun
Ameni olduğunu ısrar etmektedir. Fakat gidilğinde görünür ki patron
Raya’dır. Raya kaçmaya çalışır ama çatıdan düşer. Boynu kırılmıştır.

Merenptah prensesin Mısır’a girişinden itibaren güvenliğinden
sorumludur. Hitit ülkesinde fırtınalar dinmiştir. Prensesin konvoyu
Kadeş’i geçip Aya sınır kapısına varır. Kale komutanı prensesin
yanındaki ordu yüzünden onu Pi-Ramsesden izin gelene kadar almaz.
Kuraklık baş göstersede Ramses’in duaları faydalı olur. Konvoy Pi-Ramses
ten giriş yapar. Ramses prensese kraliçe yağını sürer. Adını Kraliçe
Mat-Hor ilan eder. Ve şu sözleri söyler:-Hükümdarlığımın 34ncü yılında,
Hattiyle yapılacak barışın sonsuza dek süreceği böylece ilan edilmiştir.

Bu sözler karşısında Urhi bile dayanamayıp alkışlamaya başlar. Seremena
deri ustası Teşonk’tan bilgi almak için işyerine gider. Fakat adam
ölmüştür. Oradaki bir işçiyi sorguya çeker. Katil Malfi’nin ta
kendisidir.

Mat-Hor Mısır’ı yönetmek arzusu duymaktadır. Ramses ise onun ancak
kaprislerinden kurtulduğu zaman Mısır’I anladığı zaman Mısır’I
yönetebileceğini söyler. Urhi eninde sonunda Mat-Hor’un karşısına çıkar.
Urhi onu etki altına alır. Bu arada tüm aramalara rağmen Malfi
bulunamaz. Mat-Hor Meritamon ile konuşur. Gerçek Kraliçe olduğunu
hatırlatır.

Urhi Malfi ile günlük ağacı konvoyunu ele geçirmek üzere buluşurlar.
Fakat Mısır ordusunu karşılarında görünce Malfi komando birliğini ileri
süremez geri çekilir. Mısıra gidecek kervanın sahibi Urhi ve Malfi’yi
kandırır. Malları imha etmez depolar. Arabistanda yetişen üç metre boyu
olan günlük ağacı o yılki en iyi rekoltesini verir. Tüccar yem olarak
küçük bir kervan yollamayı da unutmaz. Bu kervan sağsalim geri döner.
Adam hemen depoya gider. Kapı kırılmıştır. İçeride Kha beklemektedir.
Adam Kha ve askerleri öldürmek istesede askerlerce ok yağmuruna tutulur.
Mısır uzun yıllar yetecek günlük ağacına sahiptir artık.

Urhi Mat-Hor’u Ramses’I zehirlemesi konusunda kandırır. Hititliler
Mısır’ı ziyaret için Pi-Ramses’e gelirler. Tam bir karnaval havası
vardır. Ramses Mat-Hor’u çağırır. Onu kıskançlık ve ukalalıkla uçlar.
Hititden gelen hediyelerin Mat-hor’ca elkonması ve aşırı harcama
istekleri Ramses’e bir karar verdirir. Kraliçe artık Mer-or hareminde
kalacaktır.

Nubye genel valisi oranı ekonomisini canlandıran Steau’ya tahammül
edemez ve eski bir sabıkalı ile anlaşır. Fakat bulundukları tapınakta
heykeller üzerlerine düşer. Ölürler. Mat-Hor Urhi’nin evine gider.
Ramses’in onu küçük düşürdüğünü söyler. Kraliçe artık Urhi’nin
elindedir. Hançerini hayava kaldırır ve şöyle der:-Bu hançer Aşa’yı
öldürdü şimdi sıra Ramses de…

Ramses doğum günü için küçük bir yemek tertipler. Tam yemek
başlayacakken bir haber gelir. Ramses hemen Ebu Simbel’e doğru yola
çıkar. Kimse yemeğe dokunmamıştır. Böylece zehirlenmekten kurtulurlar.
Ramses Ebu Simbel de vali olarak Steau’yu ilan eder. Seremenanın bir
adamı bir adamın Urhi’nin evine üç kezgeldiğini geldiğini ve kaldığı
yeri bildiğini söyler. Bu kişi Nariş adındaki Fenikeli tüccardır. Bu
arada Ramses Fenikeyi ziyaret edecektir. Tüm ısrarlara rağmen bu gezi
iptal edilmez. Mısır için dinsel önemi olan Apis Boğası ölür. Ramses
saygınlığını kaybetmemek için bu boğanın aynısından bulamlıdır. Tabi
Urhi daha çabuk davranmayı planlar. Hattuşil den mektup gelir. Mat-Hor
babasına şikayette bulunmuştur. Ramses bizzat kendisi cevap yazar. Kızı
Ramses’e göre yeteneksizdir ve bundan sonraki hayatının sade
geçeceğini,törenlerde Meritamonun eşlik edeceğini yazar. Urhi Memfis te
bir çiftlikte bu boğayı bulur. Hemen yola çıkar.Büyük heyecanla girdiği
çiftlikten mutsuz çıkar. Çünkü Seremena ona tatsız bir oyun oynamıştır.
Boğa sadece boyalıdır. Kral Abidas denen yere gider. Rüyasına göre boğa
oaradadır. Hayvanı görür ve şöyle der:-Gel Apis,seni konutuna
götüreceğim.Apis için bir tören düzenlenir. En zengin ve soylu kadın
eteği beline kadar çekilmiş vaziyette cinsel organını boğaya gösterir.
Bu boğanın dölleyici özelliğini ifade eder. O soyunu devam ettirecektir.
Hattuşilden cevap gelir. Savaş tehtidleri savurmaktadır. Ramses bir
cevap yazar ve bu cevap Hattuşil’i hyrete düşürür. Ramses yeni bir
prenses istemekle kalmamış imparator ve eşini Mısır’a davet etmiştir.
Tanit bilgi toplamak için saraydan döner. Urhinin beklediği bilgi
yoktur. Urhi sinirden Tanit’i tokat atar. Tanit’in kedisi Urhi’yi
cırmalar ve Urhi kedinin boynunu uçurur. Tanit kaçar. Ameni’ye giderek
Urhi’yi şikayet eder.Artık Seremena istediğini yapabilecektir. Tanit
herşeyi anlatmayı unutmaz. Urhi Libya yönüne Malfinin yanına kaçar.
Seremena onu öldürecek tek kişinin kendisi olduğunu söyler.

Mat-Hor ailesi gelsede haremde kalacaktır. İncinen kraliçe Amon tanrısı
ile yapılacak ayinde hile düzenler. Eğer Amon bu ziyarete evet derse
kayık ileri gidecektir. Fakat kraliçe kakayıkçılara para verir. Yine de
Amon evet der. Bu planda suya düşer. Eski düşman en sonunda Mısır’a
gelir. Dostça karşılanır. Uzun bacak adında bir satıcı Urhi ve
Libyalıları görür. Hepsi silahlıdır. Hemen muhafızlara durumu bildirir.
Urhi kalenin birini ele geçirmiştir. Bir birliği tamamen yok eder.Libya
sınırında ki bütün kaleler kaybedilir. Vali öldürürlür.

Merenptah , Seremena ve Ramses Malfi’nin üzerine harekete geçer. Malfi
Merenptah’ın mızrağı ile ölür. Urhi Seremena’yı hançeri ile yaralasada
Seremena onu öldürür. Kendisi de ölür. Artık yaşlanan Ramses
hükümdarlığı boyunca başından geçen olaylrı hatırlar. Arkadaşları onu
bir bir terketmiştir. En son Seremena, fedekar Seremena…

Bu arada Hattuşil de ölür. Barış antlaşmalarının hiç bir maddesi
tartışma konusu olmaz.Barış devam eder

Nil nehri Mısır’ın hayat kaynağıdır.İyi yönetilmelidir. Ramses’i
devirmekte başarılı olamayan ve öldürülen Şenar’ın eski adamlarından
olan ve su işlerinden sorumlu Hefat adındaki adam korkunç bir plan
hazırlar. Bekletme havuzlarında ki suyu boşaltmak ve halkı aç bırakmak.
Suçu da kararı onaylayan Ramses’e atmak. Fenikelilerden fahiş fiyata
tahıl almak. Fenikelilerin başında Nariş gelir. Hefat belgeyi imzalatmak
üzere Kha’ya götürür. Kha belgenin birisi tarafından birkez daha
inceleneceğini söyler. Bu kişi Kha’nın yanında bulunan Ramses’tir.
Ramses Ameni’nin takibi sonucu Hefat’i mahkum ettirir.

Kha amansız bir hastalığın pençesindedir. Ölmeden az önce babasına;
babasının verdiği emirleri yerine getirerrek çok mutlu olduğunu anlatır.
Cenazesi Apis Boğalarının tapınağına gömülür. Ramses yaşlanmıştır.
Doktor Neferteri’nin günlük tedavilerine maruz kalmaktadır. İyice
yaşlanan Ramses yeni Firavun olarak oğlu Merenptah’ı ilan eder. Altmış
yedi yıllık bir hükümdarlık ve seksen dokuz yıllık bir yaşam…

Musa da ölmüştür. Ramses’in çocukluk arkadaşı Pi-Ramses’in mimarı
amacına erişmiş olarak ölmüştür. Ramses ve Ameni Ramses’in
hükümdarlığının ikinc yılında diktiği akasya ağacının altında oturmaya
gider. Ramses Batı Akasyası’nın altında son nefesini ölümün yorgunluğunu
hissediyorum diyerek verir. Ameni yıllar boyu istediği şeyi yapar.
Ramses’in ellerini avuçlarına alarak öper. Ve bir söz verir oracıkta;-Bu
dünyada olduğu gibi öteki dünyada da hiç kimse Işığın Oğlunu
unutmayacak…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://forumexpert.yetkinforum.com
 
Ramses Batı Akasyasının Altında Kitap Özeti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ramses, Kadeş Savaşı Kitap Özeti
» Gulliver’in Gezileri Kitap Özeti (Jonathan Swift)
» Ömer’in Çocukluğu Kitap Özeti (Muallim Naci)
» ÇELİKLİ KRALİYETLİ SW YALANSA BÜTÜN DOĞU BATI BALKNLARI HESABI :):)
» Andromak Özeti (Racine)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kültür ve Sanat :: Kitap :: Kitap Özetleri Bölümü-
Buraya geçin: